Sonunda beklenen oldu, Detroit Cleveland tarafından 4-0'la süpürülürdü. Detroit için bir devirin kapanışı diyebiliriz. Son 6 sezondur en az konferans finali oynamayı başarmış bir takım için acı bir son oldu. 2004 yılında şampiyon olan kadronun çekirdeğini korumayı başarsalarda o takımın ruhunu keybettiler. Özellikle muazzam savunmasıyla rakiplerini bezdiren bir oyun yapısına sahip olan takım bu sene yapılan yönetim yanlışlarının da etkisiyle ligin sıradan takımlarından biri haline geldi. Billups - Iverson takası onların ipini çeken son hamle oldu belkide. Sözleşmesi biten Allen Iverson, Rashaad Wallace ve Antonio McDyess'ın takımda kalması artık söz konusu bile değil ki bu da seneye bambaşka Detroit takımı izleyeceğimizin bir habercisi oluyor. Belki kötü çoçuklar lakabına sahip takımın yeni oyuncular ile eski günlerine dönmesi mümkün olabilir ya da kötü transferlerle daha fazla dibe vurabilirler. Bu yaz onlar için ne getirip ne götüreceğini bekleyip görecez.
Cleveland ise mükemmel bir sene geçirmeye devam ediyor. Hiç kuşkusuz Doğu'nun şu andaki en güçlü takımı konumundalar ve konferasında Nba finali için en büyük aday onlar. LeBron James ve arkadaşları müthiş bir özgüvenle oynuyorlar, maçtan önce yaptıkları şovlar Nba yorumcuları tarafından zaman zaman eleştirilse de hem seyirci için güzel bir gösteri oluyor, hem de takımın maça çıkmadan önce güzel bir motive kaynağı olarak lige renk katmaya devam ediyorlar. Seriyi de adeta şov yapıp kazanmayı bilerek iddaalarını bir kez daha herkese göstermeyi başarmış oldular.
4-0'lık seride tam anlamıyla bir LeBron James şov vardı. Seri boyunca 32 sayı, 11,25 ribaunt, 7,5 asist ortalamaları ile oynayarak bize bir kez daha Yok Artık LeBron dedirtti. Detroit ona karşı hiç bir önlem alamayıp aciz bir durumda kaldılar. Serinin her maçında en az 10 sayı farkla rakibine üstünlük kuran Cleveland müthiş savunmasını Detroit karşısında test sürüşüne çıkarmış gibiydi. Ne zaman savunma performansını yukarı taşımaya çalışsalar başarılı oldular ve rakiplerini bu bölümlerde adete kilitlediler. Detroit'in seride en skorer oyuncusu 15 sayı ortalamayla çaylak Rodney Stuckey olurken, Tashaun Prince ve Rashaad Wallace tam bir hayal kırıklığıydı. Tayshaun Prince savunma da Lebron James gibi azmanı tutmayı çalışırken ortalama 32 dakika sahada kadığı seride 3,75 sayı ortalaması ile oynadı. Hadi Prince Lebron mazareti vardı Wallace ise hiç bir mazaretin arkasına sığınamaz 30 dakika ortalama ile oynadığı seri de 6,75 sayı ortalaması tuturarak kariyerine büyük bir darbe vurdu. Kısacası Detroit'i ezen geçen Cleveland Nba finaline giden yolda yorulmadan bir seriyi geçirmiş oldu.
Sonunda beklenen oldu, Detroit Cleveland tarafından 4-0'la süpürülürdü. Detroit için bir devirin kapanışı diyebiliriz. Son 6 sezondur en az konferans finali oynamayı başarmış bir takım için acı bir son oldu. 2004 yılında şampiyon olan kadronun çekirdeğini korumayı başarsalarda o takımın ruhunu keybettiler. Özellikle muazzam savunmasıyla rakiplerini bezdiren bir oyun yapısına sahip olan takım bu sene yapılan yönetim yanlışlarının da etkisiyle ligin sıradan takımlarından biri haline geldi. Billups - Iverson takası onların ipini çeken son hamle oldu belkide. Sözleşmesi biten Allen Iverson, Rashaad Wallace ve Antonio McDyess'ın takımda kalması artık söz konusu bile değil ki bu da seneye bambaşka Detroit takımı izleyeceğimizin bir habercisi oluyor. Belki kötü çoçuklar lakabına sahip takımın yeni oyuncular ile eski günlerine dönmesi mümkün olabilir ya da kötü transferlerle daha fazla dibe vurabilirler. Bu yaz onlar için ne getirip ne götüreceğini bekleyip görecez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder