İlk iki maçı kendi evinde rahat kazanan Denver serinin favorisi olduğunu herkese bir kez daha göstermeyi başarmıştı. New Orleans'ın evindeki üçüncü maçta ev sahibi takımı biraz toparlanır gibi olduk ve aklıma ufakta olsa acaba Hornets geri gelebilirim sorusunu getirdim. Böyle kritik ortamda oynanan dördüncü maçın sonucunda seri matematiksel olarak bitmese de herkes tarafından kafalarda bitirilecek bir skor ortaya çıktı. Bu maçta Peja Stojakoviç'in kullandığı bomboş üçlüklüğü pota değdirememesini gördüm yaa artık dünyanın sonunun geldiğine iyice inanmaya başladım. Kendi evinde Hornets, Denver'dan tam 58 sayı fark yemişti. Tabi ki büyük bir yıkımdı bu Hornets için, serinin son maçında formalite icabı oynanıyor havasıyla geçiren iki takım serinin sonu getirmiş oldu.
Hornets geçen seneyi başarılı bir şekilde geçiren takımlar arasındaydı. Bu seneye aslında fena başlamadılar geçen seneki yakaladıkları havayı devam ettiriyorlardı. Bu sezon çoğu takımın kaderin belirleyen beklenmedik sakatlıklar onlarında başına geldi ve takımın ritmi bozuldu. Takımda Rasual Butler dışında bütün oyuncular sezon içerisinde en az bir kere sakatlık yaşadılar. Onları en çok etkileyen sakatlıklar ise sezon sonuna doğru yaşanan Peja Stojakoviç ve Tysun Chandler sakatlıkları oldu. İki oyuncuda Playoffs başlarken sakatlıkları yeni geçmişti bu sebepten dolayı iki oyuncudan bu seride beklenen katkıyı almadı. Serideki çoğu maçı sadece Chris Paul ve David West'in eline bakarak kazanmaya çalışan takım tabiki bunda başarılı olamadı.
Denver Mart ayının başından itibaren yaptığı müthiş çıkışı devam ettiriyor. Bu çıkışla playoff'lara ikinci sıradan girmeyi başaran takım Playoff'da da daha çok can yakacak gibi. Billups - Iverson takası ile müthiş bir uyum yakalayan takım süper starları Carmelo Anthony'in istatistikleri düşmüş olması rağmen takım için daha faydalı bir oyun ortaya koymasıyla çok farklı bir takım havasına büründü. Benchten gelen oyuncularından zaman zaman müthiş katkılar almasını da biliyorlar. J.R. Smith oyunda olduğu dakikalarda Billups'ın yokluğunu hiç aratmazken çoğu maçı çeviren oyuncu olmayı başardı. Kuş adam Chris Andersen oyuna girdiği zaman pota altını karartmasını çok iyi başarıyor. Ortalama 20 dakika sahada kaldığı sezonda 2,5 blok ortalaması tuturarak Dwight Howard'ın ardında blok krallığında ikinci olmayı başarmıştı. Verimli oyununu bu seride de sürdüren oyuncu 1,75 blok ortalamasını yanında sayı ve ribaunt istatistiklerinde sezon ortalamasını üzerine çıkarak seri için kritik bir rol oynadı. Rakibini acımadan ezip geçen Denver konferans yarı finalinde Dallas'ın rakibi olmayı başardı.
İlk iki maçı kendi evinde rahat kazanan Denver serinin favorisi olduğunu herkese bir kez daha göstermeyi başarmıştı. New Orleans'ın evindeki üçüncü maçta ev sahibi takımı biraz toparlanır gibi olduk ve aklıma ufakta olsa acaba Hornets geri gelebilirim sorusunu getirdim. Böyle kritik ortamda oynanan dördüncü maçın sonucunda seri matematiksel olarak bitmese de herkes tarafından kafalarda bitirilecek bir skor ortaya çıktı. Bu maçta Peja Stojakoviç'in kullandığı bomboş üçlüklüğü pota değdirememesini gördüm yaa artık dünyanın sonunun geldiğine iyice inanmaya başladım. Kendi evinde Hornets, Denver'dan tam 58 sayı fark yemişti. Tabi ki büyük bir yıkımdı bu Hornets için, serinin son maçında formalite icabı oynanıyor havasıyla geçiren iki takım serinin sonu getirmiş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder