Cleveland %80 galibiyet yüzdesi yakalayarak 66 - 16 oranla ligi zirvede bitirmeyi başardılar. Evinde oynadıkları maçlarda sadece sezon ortasında Lakers ve ligin son maçında Lebron'suz bir şekilde oynadıkları maçta Philadelhia'ya yenildiler. Kendi evinde ligi 39 - 2'lik bir oranla ligi tamamladılar. Bu istatistiklik bile Cleveland'ın final dahil tüm serilere favori olarak başlamasının kanıtıdır. Detroit ise % 47'lik yüzde ile %50 galibiyet oranının altında bir oranla playoff'a girmeyi başaran tek takım. 39 - 43'lük bir galibiyet-mağlubiyet oranına sahip olan takım için çok çalkantılı bir yıl geçti Billups-Iverson takasından hiç bir verim alamadılar daha çok güç kaybeden takım oldular. Iverson sezonun büyük bir bölümünü sakatlıklarla geçirdi ve playoff'larda da oynamayacak. Yalnız Iverson'ın eski Iverson olmamasından sebep çok büyük dezavantaj olacağını sanmıyorum ki sezon içerisinde bu takım Iversonsız daha iyi oynadığını bazı maçlarda bize gösterdi. İki takımın sezon içerisinde oynadıkları maçlarda Cleveland'ın 3 - 1'lik bir üstünlüğü söz konusu. Detroit tek galibiyeti sezon başındaki mutlu mesut günlerinde kazanmış olması bu seri için kesinlikle ölçü olmaz, o zamandan bu zamana köprünün altından çok sular geçti. Detroit'e şampiyon olduğu sezondan kalan tek miras zaman zaman yaptığı iyi savunma, bu savunma onlara kendi evlerinde en fazla bir maç kazandırır. Seriyi 4-1 Cleveland alır.
Geçen senenin şampiyonu Kevin Garnett'in sakatlığından bu sene çok etkilendi ve Konferansında ikinciliği düştü. Yinede 62 - 20'lik oranla %75 galibiyet yüzdesi tuturdular. Sezon başında şampiyonluğun yine en büyük adaydı ama sezon içerisinde gösterdiği performans şampiyonluk için fazla ümit vermiyor. Garnett yokluğunda bu seriyi alırlar ama ilersi için fazla şansları yok. Chicago ise 41-41 oranla %50 galibiyet yüzdesi ile playoff'lara yedinci sıradan girmeyi başardı. Çaylak Derrick Rose bu sene takıma çok önemli katkılar yaptı. Takasın son gününde yapılan hamle ile alınan Salmons'ın katkılarıda yansınamaz. Bu katkılar ligin ortasında sonra takımın potansiyelini daha iyi göstermesine yol açtı. Ben Gordon önderliğinde sağlam bir takım haline geldiler. Playoff'da nasıl bir sertlik göstercekleri merak konusunu. Sezon içerisinde iki takımın oynadıklara maçlara baktığımız zaman 2-1'lik bir Boston üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Bana göre Garnett'in yokluğuna rağmen Boston'nun seriden galip çıkacak taraf olacağını düşünüyorum ama çok zorlanacaklardır. Seriyi 4-2 Boston alır.
Orlando için mühteşem geçen sezon sakatlıkların etkisiyle kötü bitti. Sezon ortasında sakatlanan Jameer Nelson'ın yokluğuna tam alıştıkları ve playoff'lara ümitle girmeyi planladıkları sırada Rashaad Lewis ve Hidayet Türkoğlu'nun sakatlıkları takım da moralleri bir hayli bozdu, üst üste aldığı üç mağlubiyetle sıralamada Boston'unun gerisine düşerek üçüncü sırada playoff'a girdiler. Muhtemel bir yarı final eşleşmesinde ev sahibi avantajını Boston'a bıraktılar. Tüm bu olumsuzluklara rağmen geçen seneye oranla 7 galibiyet daha fazla alarak 59-23'lük oranla %72'lik bir galibiyet yüzdesi tuturdular. Philadelhia ise geçen seneye oranla sadece 1 galibiyet fazla alarak 41-41 bir oranla %50 galibiyet yüzdesi ile playoff'lara 6 sıradan girmeyi başardılar. Philadelhia kapasitesi belli bir takım son iki yıldır bu aldığı sonuçlar onlar için başarı olarak görürmelidir. Son zamanlarda bir form düşüklüğü içinde oldukları açık, gerçi playoff sertliği çok başka bu form düşüklüğü ölçü olmayacaktır. Sakatları iyileşmiş bir orlando karşısında süpürülme ihtimalleri çok yüksek. İki takım sezon içerisinde oynadıkları maçlarda Orlando'nun 3 - 0'lık bariz bir üstünlüğü var. Bu seri de belki Philadelhia bir maç kazanbilir. Seriyi 4-1 Orlando alır.
Miami'nin bu sene gösterdiği performansla bir sene öncesine galibiyet oranını en fazla artıran takım olarak araştırmadım ama bir Nba rekoru kırmış olabilirler. Tam 28 galibiyet daha fazla alarak 43 - 39'luk bir oranla %52,50'lik bir galibiyet yüzdesi yakalayarak beşinci sırada ligi tamamlamış oldular. Bu takım geçen sene ligin dibinde yer alıyordu. Geçen seneyi sakatlıklara geçiren Wade bu seneyi 30,2 sayı ile sayı kralı olarak tamamlayarak takımın çıkışında liderlik rolünü üstlendi. Çaylak Michael Beasley ligin başlarında istenen katkıyı veremesede sonradan toparlanarak yine bir başka çaylak Mario Chalmers ile birlikte önemli katkı yaptılar. Atlanta ise geçen sene playoff'larda Boston karşısında göstermiş oldukları dirençli basketbolu bu sene devam ettirerek çıkış yapan takımlar sınıfına girmeyi başardı. Bir önceki seneye nazaran 10 daha fazla galibiyet alarak 47 - 35'lik bir oranla %57'lik bir galibiyet yüzdesi ile dördüncü sıradan playoff'a girmeyi başardılar. İki takımın sezon içerisinde aralarında oynadıkları maçlara baktığımız zaman 3 - 1'lik bir Atlanta üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Miami bu seride pota altı sorunlarını çözerse bir şansı olabilir. Dış adamları ne kadar etkili olsada pota altı sorunu çeken bir takım olan Miami Atlanta karşısında büyük bir dirençle mücadele edeceği kesin çok zevkli maçlar izlememiz kuvvetli bir ihtimal. Hatta seri son maça bile kalabilir. Seriyi 4-3 Atlanta kazanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder