4 Mayıs 2009 Pazartesi

Atlanta Hawks: 4 - Miami Heat: 3

Atlanta Miami'yi yedi maç sonunda geçerek Cleveland'ın konferans yarı finalindeki rakibi olmayı başardı. Yedinci maçı kaybeden Miami'de Wade'i LeBron karşısında izlemek nasip olmadı. Bunun belki de en fazla isteyen kişilerin başında Nba başkanı David Stern geliyordu. Bu seriyi sezon Mvp'si ödülü için en büyük aday olan iki ismin kapışması olarak lanse edip hem Amerika içinde hemde Amerika dışında çok iyi bir şekilde pazarlama şansını kaçırdılar. Miami'de Wade dışında hiçbir oyuncunun yeterli performansı göstermemesi buna neden oldu. Garip bir seriydi, her maçta maçın belli bir bölümünde farkı açan takım maçın sonuna kadar bu farkı korumayı bildi. Geride olan takımlar ritm bulmayıp rakibine cevap veremeyince maçı kaybetmek kurtulamadılar. Silahları daha fazla olan ve daha bir takım huviyetinde oynayan Atlanta son maçta rakibini rahat geçmeyi bildi.

Atlanta bu galibiyetle 1999 yılından beri ilk kez Playoff ilk turunu geçip konferans yarı finaline kalmayı başardı. Atlanta pota altında rakibine üstünlük kurduğu maçları başarılı bir şekilde atlatmayı bildi. Özellikle benchten gelen Zaza Pachulia aldığı dakikalarda takımı adına pota altında çok önemli katkılar verdi. Zaza bu seride sezon ortalamalarının üzerine çıkarak 23 dakika ortalama ile saha kalırken 7,6 sayı 7,15 ribaunt ortalamaları tuturdu. Özellikle serinin en kritik maçı olan dördüncü maçta ortaya koyduğu performansla takdirleri topladı. Atlanta'nın belki de kaybetse seri için havlu atacağı maçta 12 sayı, 18 ribaunt ile oynarak galibiyetin mimarlarından biri oldu. Atlanta Joe Jonhson ve Josh Smith ikilisi ise beşinci ve yedinci maçlarda oyuna ağırlığını koydular. Özellikle son maçta bu ikili takımın bulduğu 91 sayının 46'sını %55 şut yüzdesi ile atmayı bildiler. Bu maçta Joe Jonhson 8'de 6 üçlük atarak galibiyetin mimarı oldu. Nba'in veteran oyuncu kurucularında Mike Bibby seri boyunca tecrübesini konuşturmayı bilerek takımı için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi.

Miami için sezon buraya kadarmış. Bu takım için Wade'in önderliğinde oynuyor demek bile az gelir adeta Wade tek başına oynuyor diğerleri konu mankeni görevinin dışına çıkamıyor. Onun yüzdeli bir şekilde şut attığı maçlarda yenilmesi çok zor bir takım haline geliyorlar. Sırt ağrılarından dolayı yeterli katkıları veremediği dördüncü ve beşinci maçlarda yenilgi onlar adına kaçınılmaz oldu. Bütün bu sırt ağırlarına va Atlanta'nın tüm savunma konsantrasyonun onun üzerine olmasına rağmen seriyi 29 sayı, 5 ribaunt, 5,2 asist ortalamalarıyla oynayarak ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu gösterdi. Miami'nin çaylak oyuncuları playoff stresini kaldırmayı başarmadı. Mario Chalmers ve Michael Beasley sezon istatistikleri altında kaldığı seride bu performanslarını çaylaklıklarına vermek gerekir. Özellikle Beasley takım oyununa hiç bir şekilde ayak uyduramadı. Koca seride 25 dakika ortalama ile hatırı sayılır bir süre alan oyuncu adeta eline gelen her topu potaya göndererek saç baş yoldurdu. Seri boyunca potaya 88 tane atış yapan oyuncunun yüzdesi %38 ile düşük bir rakamda kaldı, ayrıca 7 maçta sadece arkadaşlarına 7 asist yaparak takımı baltalayan oyuncu oldu. Pota altında tecrübeli Jermanie O'Neal seriye kötü başlasa da geri kalan maçlarda iyi bir oyun sahaya koydu. Udonis Haslem'le iyi bir ikili oluşturdular. Ancak Jermanie O'neal serinin son iki maçında sahadaki yerini alamadı. Miami başkanı Pat Riley seneye iddalı bir takım kurmak istiyorsa Wade'in yanına iyi bir skorer bulmak zorunda. Tek Wade'in omuzlarında yükledikleri skor anlayışı ile buraya kadar gelmeleri bile başarıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder