Mükemmel geçen seride Boston'un galibiyeti ile son buldu. Bu serideki maçları seyrederken insanın düşündüğü tek şey basketbolun ne kadar güzel bir oyun oldu oluyor. İki takımın yaptığı resitali ve mükemmel mücadeleyi ayakta alkışlamamak mümkün değil. Öyle güzel maçlar oldu ki üst düzey basketbol'u sonuna kadar tecrübe etmiş olduk. Bazen maçlardaki tempo insanoğlunu yapabileceğinin öok üzerindeydi adeta uzay temposunda oynandı. Sanki playoff ilk tur mücadelesi değil de bir final mücadelesi şeklinde geçen maçlarda Chicago adına çok ilginç bir istatistik var. Chicago seride ilk kazandığı maçı birinci uzatmada, ikinci maçı ikinci uzatmada, Üçüncü maçı da üçüncü uzatmada kazandı. Bu istatistikten yol çıktığımız zaman seriyi Chicago'nun seriyi kazanması için son maçın dört uzatmaya gitmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Ama son maçta İkinci periyot mükemmel bir performans ortaya koyan Boston maçın sonuna kadar yakaladığı ivmeyi korumayı başardı ve 10 sayı farkla maçı kazanıp seriye son noktayı koydu.
Chicago adına seri kaybedilmiş olsa da kazançları bence çok fazla. Genç oyunculardan oluşan bir kadroya sahip takım için mükemmel bir tecrübe oldu. Özellikle çaylak Derrick Rose ortaya koyduğu performans ile bir iki sene sonra Nba'in kalburüstü oyun kurucularından biri olacağını gösterdi. Kanımca seneye Allstar maçında kendine yer bulmayı başarır. Müthiş bir patlama yapan oyuncu içeriye yaptığı penetrelerde ilk adımı çok kuvvetli ve hızlı bir oyuncu olmasında dolayı her seferinde takımı adına bir şeyler yaratmayı başardı. Çaylak bir oyuncu olmasına rağmen mükemmel bir olgunlukla takımına liderlik yapmasını da bildi. Chicago adına diğer patlama yapan oyuncu ise Joakim Noah oldu. Nba'de ikinci sezonun geçiren atletik bir uzun olan Noah Celtic pota altındaki kalıplı ağır oyunculara karşı hızını kullanmayı çok iyi başardı. Serinin ilk iki maçında tecrübe eksiklikleri Chicago'nun başına iş açmış olsada diğer maçlarda takımına çok önemli katkılar yapmayı başardı. Pota altında Tyrus Thomas ile iyi bir ikili oluşturdular. Benchten gelen Brad Miller'da bu iki oyuncuyla rotasyon girerek sahada olduğu dakikalarda takıma çok önemli katkıları oldu. Bu seri öyle bir seri olduki oyuncular basketbol oynamak için canını dişine taktılar. Ölü Brad Miller bile kendine geldi. Sakat sakat oynayan Ben Gordon ve Salmons bir an bile rakiplerine karşı geri adım atmayarak mücadelerini son anına kadar sürdürdüler. Sene sonunda sözleşmesi bitecek Ben Gordon'ı Chicago'nun kesinlikle takımda tutması lazım. Sakat oyuncuları Luol Deng'in takıma katılmasıyla rotasyonu çok geniş bir takım haline gelir ve Doğuda kendine ilk dört arasında yer bulabilirler.
Son şampiyon Boston şampiyon ruhunu bir kez daha göstermek için çok iyi bir fırsatı güzel şekilde değerlendirmeyi bildi. Lider oyuncuları Paul Pierce ve Ray Allen'ın önderliğinde rakibini geçmeyi başaran takım geçen senede bu tip seriler yaşamıştı Atlanta ve Cleveland'ı 7 maçta geçmeyi başaran takım bu senede Chicago'yu 7 maçta geçerek tecrübesini gösterdi. Süper yıldızları Garnett'in yokluğunda pota altında Chicago'nun atletik uzunlarına karşı zaman zaman ezilselerde özellikle Glen Davis'in hücumdaki gösterdiği iyi oyunla Garnett'in yokluğunda onlar adına oluşan dezavantajı hafifletmiş oldular. Oyun kurucuları Rajon Rondo ise istatistiksel olarak müthiş bir seri geçirdi. 19,42 sayı, 11,5 asist, 9,28 ribaunt ortalamalarıyla oynayarak takımı adına çok faydalı bir seri geçirdi. Derrick Rose istatistiksel olarak Rondo'ya nazaran daha kötü olsada iki arasında yaşanan düello şeklinde geçen mücadeleden bence Rondo mağlup ayrılmıştır. Şutu çok istikrarsız bir oyuncu olan Rondo Chicago savunmasının onun orta mesafe şutlarının hepsini riske etmiş olmuş olmasına o bir türlü cezayı kesemeyip abuk subuk şutlar kullandı. O şutları sokmuş olsa kendi oyunu çok geliştirecek, onu savunan oyuncular daha yakın tutmak zorunda kalacaklar bu şekilde adamları geçmesi daha kolaylaşacak hem kendine hemde takım arkadaşlarına pozisyon zenginliği sunacak. Bakalım Rondo önümüzdeki seneler bu özelliğini geliştirebilecek mi? Eddie House'un son maçta ortaya koyduğu performansta takdirleri sonuna kadar hak ediyor. İkinci periyotta takımı canlandıran oyuncu oldu. Konferans yarı finalinde Orlando'nun rakibi olan takım zoru bir seriye daha giriyor. Garnett'in yokluğunda bakalım bu sefer ne yapacaklar.
Mükemmel geçen seride Boston'un galibiyeti ile son buldu. Bu serideki maçları seyrederken insanın düşündüğü tek şey basketbolun ne kadar güzel bir oyun oldu oluyor. İki takımın yaptığı resitali ve mükemmel mücadeleyi ayakta alkışlamamak mümkün değil. Öyle güzel maçlar oldu ki üst düzey basketbol'u sonuna kadar tecrübe etmiş olduk. Bazen maçlardaki tempo insanoğlunu yapabileceğinin öok üzerindeydi adeta uzay temposunda oynandı. Sanki playoff ilk tur mücadelesi değil de bir final mücadelesi şeklinde geçen maçlarda Chicago adına çok ilginç bir istatistik var. Chicago seride ilk kazandığı maçı birinci uzatmada, ikinci maçı ikinci uzatmada, Üçüncü maçı da üçüncü uzatmada kazandı. Bu istatistikten yol çıktığımız zaman seriyi Chicago'nun seriyi kazanması için son maçın dört uzatmaya gitmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Ama son maçta İkinci periyot mükemmel bir performans ortaya koyan Boston maçın sonuna kadar yakaladığı ivmeyi korumayı başardı ve 10 sayı farkla maçı kazanıp seriye son noktayı koydu. 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder